İnisiyatif kullanmak: Bir konu hakkında alışkanlıkların veya daha önceden tanımlanmış kuralların dışına çıkarak doğru olduğuna inandığı şekilde davranmak.
Bir gün bir arkadaşımla yüzme havuzlu bir tesise gittik. Tam havuza girecekken görevli beni uyardı. “Lütfen bonenizi takınız!” Ancak bonem yanımda değildi. Aslında kendimce inisiyatif kullanmış ve bonemi getirmemiştim çünkü kafamı kazıtmıştım yani hiç saçım yoktu. Görevliye sordum.
“Boneyi kullanma nedenimiz saç kıllarının havuz suyuna karışmasını engellemek değil mi?”
“Evet”
“Benim saçım var mı?”
“Hayır”
“Peki bu durumda boneye ihtiyacım var mı?”
“Ama bize verilen talimat böyle, herkes bone takmak zorunda”
“Peki anladım.”
O gün havuza girmedim. Çünkü mantık kullanarak mantıksızlıkla mücadele edemezsiniz.
Bu olayda görevli inisiyatif kullanmamıştır. Bu durumu amirine açmış olsam muhtemelen amiri de görevliyi haklı bulacaktır. Çünkü iyi yönetilmeyen büyük şirketlerde ve devlet dairelerinde çalışanların yorum gerektiren durumlarda inisiyatif kullanarak kurumun aleyhine muhtemel yanlış kararlar vermesi yerine hiç kullanmayarak birkaç müşteriyi mutsuz etmesi göze alınır. Ancak inisiyatif kullandırmamak iki ucu keskin bir bıçak gibidir.
Aynı gün, aynı arkadaşımla, aynı mekandayım. Arkadaşımın fotoğrafını çekiyorum. Görevli yine yanıma geldi.
“Kusura bakmayın, burada fotoğraf çekmek yasak”
“Neden?”
“Bize verilen talimat böyle”
“Neden yasak?”
“Çevredekiler rahatsız olabilir.”
“Çevrede kimse olmamasına rağmen haklısınız, burada çekmiyorum. Peki Türk hamamında fotoğraf çekmeme konusunda bir talimat aldınız mı?”
“Hayır”
“O halde Türk hamamında çekebilirim”
“Hmm aslında bu mantıkla orada da çekememeniz gerekir ama bu konuda bir talimat almadığım için sizi engelleyemem.”
“Teşekkür ederim.”
Bu olayda da aynı görevli inisiyatif kullanmamıştır. Örneğini verdiğim tesisin yöneticileri bir gün fotoğraf çekmeye meraklı kel bir ziyaretçiyle karşılaşacaklarını muhtemelen akıl etmemişlerdi. Çünkü bir işletmede karşılaşılabilecek olası tüm olayları önceden kestirmek mümkün değildir. Dolayısıyla inisiyatif kullandırmamak, çalışanların yorum gerektiren durumlarda işletme lehine kararlar vermesini de engelleyebilir. Aktardığım olaydaki tesisin çalışanına inisiyatif kullanma konusunda eğitim, yetki ve güven verilseydi hem işletmenin menfaatleri korunmuş hem de müşteri memnuniyeti sağlanmış olacaktı. Ben, çalışanların inisiyatif kullanmaları yönünde teşvik edilmeleri gerektiğine inanıyorum.
İnisiyatif kullanmayı engelleyen faktörler
- Güvensizlik (Çalışanın kendine ve işletmeye güvensizliği, işletmenin çalışana güvensizliği)
- İşletme kültürü
Güvensizliğin nedenleri
- Kişilik özellikleri
- Bireyin aile ve yakın çevresinden elde ettiği kültür
- Bilgi ve tecrübe eksikliği
“Hocam, çıkış için imzanızı alacaktım.”
“Senin velin nerede?”
“Hocam, babam hasta olduğu için gelemedi. Teyzem ve eniştem geldi beni almaya. Onlar da dışarıdalar.”
“Olmaz. Velin gelecek.”
“Hocam, izah ettiğim gibi gelemez.”
“Çık git, velini getir.”
“Peki hocam.”
Çıktım dışarı teyzemlere bilgi veriyorum.
“Enişte, izin vermiyor.”
“Neden?”
“İlle de velimi istiyor.”
“Dur bir de beraber konuşalım.”
Tık, tık, tık.
“Buyrun”
“Muavin bey, biz Serdar’ın teyzesi ve eniştesiyiz. Onu almaya geldik.”
“Söyledim ya, olmaz, veremem. Velisi gelecek”
“Neden?”
“Nerden bileyim sizin eniştesi olduğunuzu? Nerden bileyim çocuğu kaçırmadığınızı? Hem talimat böyle, talimatların dışına çıkamam.”
Ben araya giriyorum.
“Hocam, töbe olsun bunlar benim öz eniştem ve teyzem ve kendi isteğimle, hiçbir zorlamaya maruz kalmadan yaz tatiline çıkmak ve memleketime dönmek istiyorum.”
“Yetkim yok. Gidin müdüre sorun.”
Eniştem artık sinirlenmeye başladı ki hiçbir zaman mantıksızlığa tahammül edemez. Arkamızı döndük çıktık odadan ve üst kattaki müdürün odasına girdik. Müdüre durumu anlattık. Müdür dinledi ve sekretere dönüp. “Bana muavini bağlar mısınız?” dedi. “Hımm, hımm” diye birkaç dakika konuştuktan sonra bize döndü ve “Olmaz, çocuğu veremeyiz.” dedi. Eniştem artık iyice kızmış durumda.
“Ne yapacaksınız? Sırf annesi gelmedi diye bütün yaz okulda mı tutacaksınız?”
“Hayır, yarın okul bitiyor, o zaman gider.”
“Ha bütün mesele bugün. Okul bittikten sonra çocuğu almaya kimse gelmese de kapının önüne koyarsınız. Öyle mi?”
“Talimat böyle”
“Bu işe ya şimdi ve burada bir insiyatif kullanarak bir çözüm bulacaksınız veya ben çocuğu alıp gidiyorum.” Teyzem eniştemin kolunu çekiştiriyor. “Tamam İhsan sakin ol, sinirlenme.” Müdür de kara kara düşünmeye başladı. Aslında kendisi de mantıksızlığın farkında ancak inisiyatif kullanabilmek genlerinde yok.
O gün bir şekilde okuldan ayrılmayı başarmıştık. Ağaçlı yoldan Bornova’ya doğru giderken ben uzun yaz tatilinin hayalini kurarken, teyzem hala eniştemi sakinleştirmeye çalışıyordu.
Yaşım ahkâm kesmeye müsait olmasa da söylemek isterim. “Çünkü mantık kullanarak mantıksızlıkla mücadele edemezsiniz” sözünüz bana pek mânasız geldi.