Fotoğraf © Serdar Yağcı
Dışarıda 45 dakika bekledikten sonra adımı bağırdı hemşire. Yerimden fırladığım gibi hemen daldım doktorun odasına. Daha önceden bir kaç kez tekrarlamıştım kendi kendime söyleyeceklerimi. Biliyordum çünkü çok az zamanım vardı. Olanca hızımla sıraladım cümleleri doktora bile bakmadan. Kesti lafımı küçümseyerek, sonra da “Her geçen gün daha kötü olacaksın” dedi. Ben kılıcımı sallayıp dururken o cebinden silahını çıkarmış beni vurmuştu. Çok şey biliyor olabilirsin ama hasta olan sen ve doktor olan da benim der gibiydi. Öyle mi dedim içimden. Beni vurmuş olabilirsin ama hala ölmedim. Yarın bugünden daha kötü olacaksam bu durumda bugün hayatımın en güzel günü diye düşündüm gülümseyerek.