Fotoğraf © Serdar Yağcı
Kyoto’dayım. Japonya’nın eski başkenti aynı zamanda Kyoto Protokolü’nün doğduğu şehir. Bu şehirde insanlar:
- Trende, metroda, takside, otobüste beklerken ve yolculuk yaparken kitap okuyorlar.
- Yolda yürürken kitap okuyorlar.
- Kafede, restoranda yemek yerken kitap okuyorlar.
- Evsiz gördüm elinde kitap vardı.
- Kitapçıda ayak üstü kitap okuyorlar.
- Tuvalette kitap okuyorlar.
Ben de araştırdım. Aşağıdaki bilgileri buldum.
- Japonya’da toplumun yüzde 14’ü, ABD’de yüzde 12’si, İngiltere ve Fransa’da yüzde 21’i düzenli kitap okurken, bizim ülkemizde sadece on binde bir kişi kitap okuyor.
- Bir Japon yılda ortalama 25, İsviçreli 10, Fransız 7 kitap okurken, Türkiye’de bir kişi on yılda bir kitap okuyor.
- Biz Türklerin kitap okumaya ayırdığı zamanı, Norveçli 300’e, ABD’li 210’a, İngiliz 87’ye, Japon 97’ye katlıyor.
Sonuç olarak başarı şans eseri olmaz diyorum ve ekliyorum. Dışarıdan başarılıymış gibi görünse de aslında alt yapısı olmayan, temelinde bilim, felsefe ve sanatın olmadığı her durum/kurum çökmeye mahkümdur.