“Pamukkale’de Dönüşüm Seninle Başlıyor Projesi” kapsamında 15.03.2019 tarihinde başlayan ve 15.05.2019 tarihinde başvuruları sona eren ‘DEGİAD Yaşayan Pamukkale Ulusal Mimari Fikir Projesi Yarışması’ sonuçlandı. Konusu, Pamukkale Mahallesi ve spesifik olarak Atatürk Caddesi için beklenen özgün tasarım fikir ve yaklaşımları ile Pamukkale Mahallesi’nin hem ulusal hem uluslararası ölçekte cadde ve sokaklarındaki mekânsal niteliğin geliştirilmesi için önerilecek mimari ve kentsel tasarım fikirlere imkân verecek olan yarışmada 48 adet profesyonel kategori, 3 adet öğrenci kategorisi olmak üzere toplam 51 adet proje değerlendirildi.
DEGİAD ın “DEGİAD Yaşayan Pamukkale Ulusal Mimari Fikir Projesi Yarışması” ile Pamukkale Mahallesi ve spesifik olarak Atatürk Caddesinin cadde ve sokaklarındaki mekânsal niteliğin geliştirilmesi ve yenilenmesine yönelik düzenlediği mimari tasarım yarışmasında 51 proje arasından ekip başı Nizam Onur Sönmez (İTÜ), Hüseyin Furkan Balcı (OGÜ, İTÜ), Tevfik Saygın Özcan (İTÜ), Derya Uzal (İTÜ) ın inovatif ve sıradışı üretim yöntemi ile farklı bir öneriyi gündeme getirdikleri projeleri ile birincilik ödülüne layık görüldü.
UNESCO’nun hem kültürel hem doğal miras listesinde yer alan Pamukkale-Hierapolis termal-arkeolojik alanının mekânsal niteliğinin hem ulusal hem uluslararası düzeyde kamusal alan lehine geliştirilmesine yönelik mimari tasarım önerilerine, DEGİAD 1.2. ve 3.lük Ödülü, DEGİAD Mansiyon beş ayrı ödül ve DEGİAD Satın Almaya Değer Görülen ödülü ile 2 öğrenci için Jüri Katılım Ödülü verildi.
Yarışmasının ödül töreni ve kolokyumu, 18 Haziran 2019 Salı günü Nihat Zeybekçi Kongre ve Kültür Merkezi Fatma Yıldız Salonu’nda ödül sahipleri, jüri üyeleri, DEGİAD üyeleri, Denizli Büyükşehir Belediyesi yöneticileri, öğrenciler, Pamukkale Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi öğretim üyeleri ve yerel basının katılımıyla gerçekleşti.
Tören, DEGİAD Başkanı Hakan Urhan’ın açılış konuşmasıyla başladı. Pamukkale’nin kültür ve finans turizmi açısından zengin olduğunu ancak bu zenginliğin değerlendirilemeyerek Pamukkale’nin ekonomik potansiyelinin ortaya koyulamadığını dile getiren Urhan, yerli esnafın da bu durumdan mağdur olduğunu ekledi. Denizli halkının dahi Pamukkale’ye sosyal hayatı içinde yer vermediğini, bu yüzden Pamukkale’nin hak ettiği noktaya ulaşarak katma değerli bir turizm bölgesi olması için dernek olarak katkı sağlamak ve kamuoyunda bir farkındalık ve bilinçlendirme oluşturmak amacıyla böyle bir proje geliştirdiklerini söyleyerek katılımcılara teşekkür etti.
Açılış konuşmalarının ardından, moderatörlüğünü İbrahim Şenel’in üstlendiği kolokyumda, jüri üyeleri Ozan Önder Özener, Işıl Uçman Altınışık, Alper Derinboğaz, Seval Gebeş, Görkem Gülhan ve Halit Coza yarışmayla ilgili değerlendirmelerini paylaşarak katılımcıların sorularını yanıtladı.
Jüri Başkanı Ozan Önder Özener, kamunun yarışma açmasına alışık olduğumuz bir dönemde bir sivil toplum örgütünün yarışmayı tercih etmesini değerli bulduğunu ifade etti. Proje tarifleyen değil, fikir üretmeye açık bir şartname oluşturmayı hedeflediklerini söyleyerek yönetmeliklere uyumlu şartnamede Pamukkale’nin birçok sorununa değiniliyor olmasının önemli olduğunu ekledi. Jüri oluşumunda farklı disiplinlerin varlığının önemini dile getiren Özener, projeleri değerlendirmeye başlamadan önce belirli bir değerlendirme kriteri bulunmadığını, projeler tartışıldıkça farklı kriterlerin meydana geldiğini; değerlendirmelerinde her projenin vaat ettiği şeyi ne kadar gerçekleştirdiği ve bunu nasıl ilettiği gibi konuları önemsediklerini belirtti.
Yenal Akgün projeleri değerlendirirken, projelerdeki söylemlerin ve alanla ilgili yapılan analizlerin projeye nasıl yansıdığına baktıklarını ve bu kriterler doğrultusunda her projeyi kendi içerisinde değerlendirdiklerini söyledi.
Işıl Uçman Altınışık, yarışma ortamının modern mekân üretimi üzerine düşünme fırsatı sunduğunu, bu anlamda bu olayın tek aktörünün tasarım alanına ait kişiler olmadığını, sürecin arka mutfağındaki aktörlerin, yani yerel kullanıcının bu sürece doğrudan katılan kişiler olduğunu söyledi. Bu karşılaşmayı yaratması bakımından Denizli İş İnsanları Derneği’ne teşekkürlerini sundu. Projeleri değerlendirirken, özel alanın kamusal alanı işgal ettiğine tanık olduğumuz bir dönemde kamusallık ve mahremiyet kavramlarının nasıl ele alındığını, sadece şimdiyi değil geleceği de içine alan ve hatta geçmişi de yeniden inşa etmeye çalışan bir gerçeklik yaklaşımının bulundurulmasını, projelerde deneyime yönelik nelerin sunulduğunu ve mimarlık araçlarının nasıl işletildiğini göz önünde bulundurduğunu söyledi.
Alper Derinboğaz, bu yarışma ölçeğinde, kısıtlı yarışma süresine göre nitelikli projelerin katılım gösterdiğini, jürinin kombinasyonunu doğru bulduğunu ve akademik, güncel, şehircilik, uygulama gibi farklı ölçeklerde farklı eleştirilerin öne sürüldüğü bir değerlendirme süreci yaşandığını dile getirdi. Yarışma tarifinin ötesindeki meseleleri de ele alabilen bir yarışma süreci deneyimlediklerini söyleyen Derinboğaz, bu çeşitliliğin bulunmasını bir başarı olarak değerlendirdi.
Seval Gebeş, değerlendirmesinde projelere getirilen önerilerde yıkıp yapmak yerine, sağlıklaştırma, cephe giydirme, koruma gibi çözümlere gidilmesini göz önünde bulundurduğunu ve projelerde öne sürülen hiçbir fikrin travertenlerin önüne geçmemesi gerektiğini düşündüğünü söyledi.
Görkem Gülhan, temelinde vizyon olan dönüşümün bütüncül bir olay olduğunu, dönüşümün sosyal dönüşüm gerçekleştirerek mekânın dönüşmesini beklemek ve mekânın dönüşümünü gerçekleştirerek sosyal dönüşümü beklemek gibi iki farklı mekanizmasının olduğunu, bu bağlamda yarışmanın mekânın yeniden üretilerek sosyoekonomik dengeleri değiştirecek bir proje olduğunu söyledi. Gülhan yarışma projelerini değerlendirirken, kentsel hareketlilik, yeşil alan, kamusallık, arazi kullanımı gibi parametreleri göz önünde bulundurduğunu ekledi.
Halit Coza, çocukluğunda da Pamukkale’yi deneyimlemiş, bölgeye ait hatıraları olan biri olarak projeleri değerlendirirken uygulanabilir olmalarına önem verdiğini söyledi.
Katılımcıların birinci ödülün şartnamede istenilenlere uyumu, projenin uygulanabilirliği ve Pamukkale özelinde cadde kurgusu ve mekânın yeniden üretimiyle ilgili kolokyumda tartışılan fikirleri yansıtması açısından nerede durduğu soruları üzerine tartışmalar gerçekleştirildi.
Işıl Uçman Altınışık ise, 1. ödül kazanan projeyle ilgili fikirlerini paylaşarak, projenin bir düşünce teknolojisini değiştirdiğini, insanlar ve mekânlar arasındaki kurgunun ötesinde geliştirildiğini ve fikri yansıtan mimari araçların konvansiyonel olmadığını, projenin uygulanabilirliğinin ise proje sahipleri tarafından proje raporunda açıkça dile getirildiğini ifade etti.
1. ödül kazanan projenin müelliflerinden Nizam Onur Sönmez yarışmayı düzenleyen ve katkı sağlayanlara teşekkürlerini iletti. Mimarlığın yeniden düşünülmesini ve üretilmesini sorgulayan bir ekip olduklarını söyleyen Sönmez, şartnamenin kısmen bir güzelleştirme projesini çağrıştırdığını, ama şartnameyi, Pamukkale’nin turizmden daha fazla pay alabilmesi için fikirlerin üretilmesi olarak yorumladıklarını dile getirdi. Bu bağlamda Pamukkale’yi ilgi odağı haline getirecek müdahalelerin peyzajla sağlanabileceğini ekledi. Bu müdahalelerin üretimi için jeolojik ölçeğe inilmesi gerektiğini, insan dışı bir zaman akışında gerçekleşen olaylarla rekabet etmek yerine diyalog kuran bir mimari çözümün ne olabileceğine dair fikir ürettiklerini söyledi.
Ödül sahiplerine ödüllerinin sunulmasıyla kolokyum sona erdi.