Heyecan Dolu Macera Filmlerinin Kuralları

Fotoğraf © Serdar Yağcı

Çözülmesi gereken bir sorun vardır. Bu sorunu bir kişi çözebilir. Ancak o da nedense hiç istekli değildir. Yalvar yakar muhabbetlerden sonra birden çıkar gelir. “Tamam, yardım edeceğim;  ama kendim için değil bunu bilin!” şeklinde bir konuşmayla sorunun çözümüne aday olduğunu beklendiği şekliyle deklare eder. Zaten biliyoruzdur, filmin afişinde kocaman harflerle başrol oyuncusunun ismi yazmıştır. Bu naz niyedir bir türlü anlaşılmaz. Esas oğlan genç, kaslı ve yakışıklı olmalıdır. Bu karakterin dengesini oluşturacak nitelikte güzel bir kadın da filmin kaçınılmazdır.

Macera filmlerinde zaman kısıtı olaya heyecan katan en önemli unsurlardan biridir. Filmdeki mihenk taşları kıl payı geçilir. Kahramanlar kavga eder, yumruk yer, yüksekten düşer, yaralanırlar; ancak koşmaya, mücadele etmeye devam ederler. Eğer bu mücadele içindeki kahraman kadın ise, ne kadar düşse, kavga etse veya boğaz köprüsünden de atlasa bir sonraki sahnede saçları yapılı, makyajı bozulmamış, oje, ruj, rimel vs. tam tekmil koşmaya devam eder.

Heyecanın ve çaresizliğin tavan yaptığı bir anda hiç de yeri yokken birden müzik değişir ve esas oğlanla kız öpüşmeye başlar. Aşk konusu araya serpiştirilmelidir. Filmde mücadelenin olması için gerekli olan sorunun sorumlusu olan kötüler filmin sonunda kaçınılmaz bir şekilde yenilir. Ancak bu aşamaya gelinceye kadar aralıklarla skorda kötülerin öne geçtiği anlar da yaratılır. Filmin sonunda iyiler mutludur.