Anasayfa / Genel / İyi, Kötü, Çirkin
İyi, Kötü, Çirkin

İyi, Kötü, Çirkin

Yazı ve Fotoğraf © Müjdat Üzel

Oğlum Uzay bazı konularda benden oldukça farklı yeteneklere sahip. İnsanlarla çok daha kolay iletişim kurabiliyor. Bazı konularda oldukça cesur davranabiliyor. İnsanlara hemen çok değer vermek yerine onları asgari ücretle başlatıp yıllarca o seviyede tutabiliyor. Onun hayatındaki performanslarına göre zam alabiliyorlar elbette. Benim söylememin çok zor olduğu şeyleri küt diye insanlara söyleyebiliyor.

Denizli’de dolmuş ücretleri kuruşlu. Galiba Çınar’dan Çamlık’a gitmek için 1,6 Lira ödüyorsunuz. Geçtiğimiz günlerde Uzay cebindeki bozuklukları toplamış 1,4 Lira ettiğini görüp dolmuş şoförüne ‘Ağabey, 1,4 Liram var olur mu?’ diye sormuş. Aslında cebinde parası varmış. Sadece bütün parasını çıkarmamış henüz. Benim böyle bir şeyi dolmuş şoförüne söyleyebilmem için önce aklıma gelmesi gerekir ki beynimin çalışma şekli böyle bir şeye kesinlikle izin vermez. Benim beynim ‘1,6 Liran yoksa bütün parayı ver, o da bozulmuyorsa inip yürü’ şeklinde çalışacaktır. İsmini bilmediğim bu şoför arkadaş, soru üzerine Uzay’ın elindeki parayı geri ittirmiş. Ön taraftan bir 5 Lira alıp oğlumun eline sıkıştırıvermiş. Uzay ‘Gerek yok, param var.’ gibi bir şeyler söylemeye çalışsa da adam fazla konuşturmamış. Uzay’da parayı cebine atıp koltuğuna oturmuş. Parası olmayan bir genç delikanlıya harçlık  verecek kadar iyi kalpli bir şoför ile bu şehirde bir arada yaşıyorum.

Çınar’da oturuyorum. Park yeri sorunumuz büyük. Burası ancak akşam mesai bitiminden 1-2 saat sonra tenhalaşıyor. Tam karşımda araba kiralayan bir müessese var. Elindeki 3-4 aracı öyle bir park ediyor ki en az 5-6 araç sığabilir. Bir aracını kiraya verdiği zaman diğer araçlarını başka araçların park etmesine izin vermeyecek şekilde aralıklı olarak diziyor. Bunun için sürekli tetikte bekliyor. Böylece akşam aracı kiradan döndüğünde park sorunu yaşamayacak. Gün içinde bilinçli olarak işgal ettiği park yerleri konusunda hiçbir sıkıntı duyduğunu düşünmüyorum. Kendisinden başka hiçbir şeyi düşünmeyen bencil ve saygısız bir esnaf ile aynı şehirde yaşıyorum.

Bir başka gün Uzay okulda tenefüste  arkadaşları ile merdivenlerden inmekteyken yanındaki kız arkadaşına sarılmış. Uzay’ın kolu kız arkadaşının omzundaymış. Bir taraftan cep telefonlarındaki fotoğraflara bakarak gurup halinde güle oynaya merdivenleri inerken nöbetçi öğretmen Uzay’ı yanına çağırmış ve Uzay’a sapık olup olmadığını sormuş. Uzunca bir süre Uzay öğretmeninin ne demek istediğini düşünmüş  ama en sonunda kız arkadaşına sarılmış olmasının öğretmeni tarafından sapıklık olarak algılandığını anlamış ve öğretmenine ‘Yanlış bir şey yapmadığını, hatalı olmadığını’ söyleyerek yanından ayrılmış. Kız arkadaşının omzuna sarılan bir delikanlıyı sapık olarak algılayan bir öğretmen ile aynı şehirde yaşıyorum.

Kulaklarımda Enino Moricone’nin unutulmaz film müziği çınlıyor: Ecstasy of Gold (The Good, the Bad, the Ugly)

Hakkında Müjdat Üzel

1970 model bir hekim.Kendisine ilginç gelen şeylerin peşine düşmesi en sevdiği özelliği. Bunlar insanların ilgisini çekmese de durum değişmiyor.

Bir yorum

  1. Müjdatcım yazını çok beğendim. Tesbitlerinde haklısın…

    Ama bence sen de çok rahat iletişim kurabiliyorsun. Uzay o konuda babasına çekmiş 🙂

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Required fields are marked *

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Scroll To Top