Anasayfa / Mimarlık / Kentleri Binalar Oluşturur
Kentleri Binalar Oluşturur

Kentleri Binalar Oluşturur

KENTLERİ BİNALAR OLUŞTURUR

Çok uzun zamandır şehrimizde büyük bir altyapı-üstyapı çalışması süreci yaşıyoruz. Yeterli plan ve programsız gerçekleştirildiği kesin olmakla birlikte, yaşanan eziyetler, çekilen sıkıntılar ortaya çıkan sonuç sonrası zaman geçtikçe sanırım unutuluyor.

Uzun zamandır Denizli’den yolu geçmemiş birinin şehre tekrar uğradığında, son senelerdeki değişimi fark etmemesi mümkün değil. Şehir değişiyor, kent gelişiyor. İhtiyaçlar doğrultusunda yollar açılıyor, kaldırımlar değişiyor, asfaltlar kaymaklaşıyor. Bu her belediyenin bütçesi, çalışkanlığı ve becerisine göre değişen, yıllar içinde olması gereken doğal gelişimler elbette.

Yeni parseller imara açılıyor, yeşil alan düzenlemelerinde değişikliklere gidiliyor, hesaplar doğrultusunda belediyeye ait kamusal alanlar satılıyor, park sayısı artıyor, kat sayısı artıyor, emsal artıyor, vesaire… Olumlu ya da olumsuz bulunan tüm bu gelişmelerle ilgili taraflar birbirlerinden hesap soruyor, birbirlerini şikâyet ediyor, övüyor ya da yeriyor.

Enteresan olan, şehre kondurulan binalarla ilgili yaşanan süreç.

Bu süreçle ilgili sanırım herkes halinden memnun. Çünkü ne yerel yönetimin, ne mimar ve müteahhitlerin, ne de arsa sahiplerinin bu durumla ilgili ciddi serzenişlerine şahit olmuyorum.

Arsa sahibi şehrin en görünen, cazip konumundaki arsasını, sadece kendi isteği doğrultusunda bir mimara veriyor. Bu da muhtemelen ya da çoğunlukla diyelim, en ucuz, en hızlı, ya da yönetmelikteki açıkları arsa sahibi lehine kullanmayı becerebilen, belediyeden hızlı proje geçirebilen mimar arkadaş oluyor. Proje çoğunlukla, sadece arsa sahibinin istekleri doğrultusunda, hesaplanan maksimum emsalden gram ödün vermeden, her santimetrekaresi kullanılmış şekilde tasarlanıp, üretiliyor. Daha sonra uygulama aşamasında devreden çıkarılan, ya da “hiç işim olmaz bir de onunla mı uğraşacağım” diyen mimar arkadaşın onayı ve bilgisi olmadan o kütle şehrin ortasına konduruluveriyor.

Hemen onun yanındaki parsel, bir yanındaki parsel, karşı köşesindeki parsel ya da o cadde üzerindeki parsellerin hemen hemen tamamında süreç bu şekilde işliyor. Binanın cephesine, rengine dahi muhtemelen mal sahibi, müteahhit, boyacı ustası ve boyayı satan firmanın renk körü pazarlamacısı “bu renk açtı, bu renk kapattı, bu boğdu, bu öldürdü” tarzı cümleler havada uçuşarak karar veriyorlar.

Bu süreçte yerel yönetimin tek derdi binanın yönetmelik kapsamında uygulanmış olup olmadığı…

Aslında bugünün yerel yönetim koşullarında bu durumdan memnun ve razı olsam da, şehrin başarısız kimliğinde asıl sıkıntı bence burada!

Tüm bu süreç, yönetmelik kurallarına tamamen uyularak, sıfır risk, sıfır tolerans ve inisiyatifle oluyor diyelim. Ne çıkıyor peki sonuç olarak? Ortaya çıkan siluet ne peki? Caddesindeki bina kalitesinden, estetiğinden memnun olan var mı?

Şehirde sadece kaldırım ve yollarda değişim yok. Yapılaşma hızla artıyor. Belediyelerde projelere, yoğunluktan dolayı 4-5 ay gibi süreçlerde ruhsat alınabiliyor. Hızla yeni binalar yapılıyor, şehir merkezinde kütleler jet hızıyla bitirilebiliyor.

Üstelik tüm bu yapılanlar tamamen yönetmeliklerin izin verdiği ölçüde yapılıyor.

Zaten belediyenin kentin estetiğine doğrudan katkıda bulunacak, rant derdi olmayan bir yapıda, olumlu inisiyatifini mimardan ya da estetikten yana kullandığına, yönetmelik dışına çıktığına, şimdilik şahit olmadım.

Yönetmeliklerin de kentin estetiği ile ilgili bir derdi ve kaygısının olmadığına adım gibi eminim.

Kimler tarafından, hangi kafa ve ruh hali ile yazıldığını da çok merak ediyorum.

Tüm bu yönetmelikler doğrultusunda yapılan yapılar sonucu ortaya çıkan sonucu biraz irdeleyelim.

Tamamen yenilenmiş bir caddenin, örneğin daha yeni alt ve üst yapısı tamamlanmış Ulus Caddesi’nin herhangi bir köşesinden cadde siluetine baktığınızda neler hissediyorsanız, şehrin tamamında bu duygular geçerli ne yazık ki.

Çaybaşı Caddesi’ni, Lise Caddesi’ni, Atatürk Caddesi’ni, ya da yeni yapılanmış Yenişehir Mahallesi’nin yollarının, kaldırımlarının tamamını granitle kaplasak ne değişiyor?

Yapılan çalışmalar, çekilen eziyetler sonrası istenilen estetik ve konfora ulaşabiliyor muyuz? Hoşumuza gidiyor mu yaşadığımız sokak ve caddeler?

Kentleri binalar oluşturur.

Kentleri ne yazık ki binalar oluşturur.

Tüm kaldırımlar granitle döşense, tüm yollar en kaymağından asfaltla kaplansa, peyzaj çalışmaları için onlarca bitki, ağaç dikilse dahi kentleri binalar oluşturur.

Şehir kimliğini oluşturan bu koca koca kütleleri daha estetik, daha mimari şekle büründürebilmek için yerel yönetimler neler yapabilir?

Yakın zamanda yürürlüğe girecek yeni yönetmelik, yerel yönetimlere biraz daha fazla söz sahibi olma hakkı veriyor. Bu aslında bizim için büyük bir şans olabilir.

Konunun önemli muhattabı mimarlar ve Mimarlar Odası olarak oluşturduğumuz yönetmelik komisyonunun sunacağı öneriler umarım şehirdeki tüm belediyeler tarafından olumlu değerlendirilir.

Estetik kurullar artık bir yapının cephesine, rengine, doğrudan müdahale edebilecek, mimari projeler üzerinde değişiklik, yorum yapma hakkında sahip olacak.

Peki bu estetik kurullar kimlerden oluşacak? Kurul üyeleri nasıl seçilecek? Projeleri neye göre değerlendirecekler? Hangi vasıflara sahipler, hangi kariyer ve başarı ile bu derece önemli bir karar mekanizmasında söz sahibi olacaklar?  

Şehrin geleceği ile ilgili hayati önemli bir merciinin kimlerden oluşacağı ile ilgili büyük merak içindeyim.

Hakkında Halit Coza

1978 yılında İzmir'de doğdu. 2000 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü'nden mezun oldu. 2003 yılında yüksek lisansını, 2011 yılında da yine aynı üniversitede doktorasını tamamladı. 2000-2011 yılları arasında İstanbul'da serbest mimar olarak görev yaptı. 2016 yılında Pamukkale Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nde de öğretim görevlisi olarak akademik hayatına başladı. Tekil-a müzik grubunda klavye ve vurmalı enstrüman çalmakta olan Halit Coza, aynı zamanda Denizli Mimarlar Odası 12. dönem yönetiminde sayman yönetim kurulu üyesi olarak görev yapmaktadır.

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Required fields are marked *

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Scroll To Top